Sayfalar

28 Şubat 2014 Cuma

Şubat ayının ücret bordrolarında incelikleri

Şubat ayının ücret bordrolarında incelikleri

Bu sene Şubat ayının 28 çekmektedir.

Asgari Ücret ilk altı ay için yaş farkı ortadan kaldırılarak günlük olarak 35,70 TL olarak belirlenmiştir.

Günlük ücretle çalışan asgari ücretli şubat ayındaki durumu

Şubat Ayında günlük ücret olarak 35,70x28 =999,60 Brüt/TL.

999,60 - (149,94 SGK+127,45 GV+7,59DV)=714,62 TL /Net (AGİ HARİÇ)

Günlük ücretle çalışan asgari ücretli ocak ayındaki durumu

Ocak Ayında 35,70x31=1.106,70 Brüt /TL.

1106,70-(166,00 SGK+141,11 GV+8,40)=791,19 TL /Net(AG HARİÇ)

FARK

Ocak ayında AGİ Hariç 791,19 TL alır iken, Şubat ayında AGİ Hariç 714,62 sonuçta 76,57 TL/Net eksik eline para geçecektir.

Günlük ücret seçilerek asgari ücretli maktu aylıklı gibi değerlendirilirse hem prim hem de gelir vergisi yönünden hatalı işlem yapılır.

Asgari ücret 4857/39.maddesinde komisyon tarafından bir günlük olarak tespit edilir.

Ülkemizde ise bu sistem hatalı uygulandığından maktu ücret ile karıştırılıyor.

Bu şekli ile de hatalı işlemler yapılmaktadır.

Kısaca,

Günlük Asgari Ücretle Çalışanlar bu ay 76,57 TL eksik bir ücret alacaklar.

28 gün çalışan asgari ücretli bunun karşılığında SGK APHB Şubat Ayı 30 Gün üzerinden beyan edilecektir.

İki günlük sgk farkını işveren öder

35,70x2 =71,40 TL İşçi SGK Payı + İşveren SGK Payı Birlikte hesaplanacak ve ödemesi yapılacaktır.

**

Ay yada dönem içindeki çalışmaları tam olan sigortalıların prim ödeme gün sayılarının hesaplanması:

—Çalışmaları tam olan sigortalıların prim ödeme gün sayıları, ay yada dönemin kaç gün olduğuna bakmadan;

—Ay yada dönemin

—28,

—29,

—30 veya 31 gün çektiği üzerinde durulmaksızın 

—Sisteme 30 gün olarak  girilecektir.

Örneğin:

Ali bey özel sektöre ait bir işyerinde Şubat 2014 yılında tam ay çalışmış olduğundan bu ay 28 gün olsa bile sisteme sigortalı günü olarak 30 şeklinde girilecektir.

**

Ay yada dönem içinde işe başlayan sigortalıların prim ödeme gün sayılarının hesaplanması:

Ay yada dönemin ilk gününde işe giren ve o ayda tam çalışan sigortalılar hariç olmak üzere ;

- Ay yada dönem içinde işe giren sigortalıların prim ödeme gün sayılarının tespitinde püf noktaların en önemlisi ise;

- İşe giriş tarihleri ve aynı zamanda  ay yada dönemin kaç gün olduğuna bakılarak parmak hesabı yapılmak suretiyle hesaplanır.

 

Örneğin:

 

Fatma hanım 10 Şubat 2014 tarihinde işe girmiştir.Bu durumda parmak hesabı yapılarak 19 gün üzerinden APHB sisteme günü girilecektir.

-  Bunun bir diğer pratik yolu ise;28-10 çıkarın+1 ilave edin sonuç 19 olacaktır.

-  Bir diğer pratik yol ise o ayın takvimini elinize alınız 10’udahil ayın sonuna kadar saydığınızda sonucu 19 olarak bulacaksınız.

**

Ay yada dönem içinde işten ayrılan sigortalıların prim ödeme gün sayılarının hesaplanması

Ay yada dönemin son gününde çalıştıktan sonra işten ayrılan sigortalılar hariç olmak üzere;

- Ay içinde işten ayrılan sigortalıların prim ödeme gün sayıları için püf nokta;

- İşten çıkış tarihleri ve aynı zamanda ay yada dönemin kaç gün olduğuna bakılarak parmak hesabı yapılmak suretiyle hesaplanır.

 

Örneğin:

Mehmet Bey 18.02.2014 tarihinde işten ayrılması halinde sigortalı günü sisteme 18 olarak girilecektir.

 

İşe başladığı ay yada dönem içinde işten ayrılan sigortalıların prim ödeme gün sayılarının hesaplanması:

İşe başladığı ay yada dönem içinde işten ayrılan sigortalıların ilgili ay yada dönemdeki prim ödeme gün sayıları ;

Ay yada dönemin ilk günü işe başlayıp son günü işten ayrılanlar hariç olmak üzere,

- Sigortalının işe giriş tarihi ve işten çıkış tarihleri dahil kaç gün olduğuna bakılarak burada püf nokta,

- Parmak hesabı yapılmak suretiyle hesaplanır.

 

Örneğin:

 

Selma Hanım 11 Şubat 2014 tarihinde işe girmiş olup 25 Şubat 2014 tarihinde işten istifa ederek ayrılmıştır.

Parmak hesabı ile 15 gün olarak sisteme günü girilecektir.

 

Bir diğer yöntem ise;

- 25–11=14 gün +1 eklenir=15 gün olarak sisteme girilir.

- Takvimden işe girilen tarihten itibaren çıkış günü dahil sayılarak çalışma süresi tespit edilir.

 

Ay yada dönem içinde işe girişi veya işten çıkışı bulunmayan sigortalılar yönünden:

Ay yada dönem içinde işe girişi veya işten çıkışı bulunmayan, bazı nedenlerle örneğin;

—istirahat,

—ücretsiz izin,

— disiplin cezası gibi

ay yada dönemin bazı günlerinde çalışmayan ve çalışmadığı günler için de ücret almayan sigortalıların ilgili ay yada dönemdeki prim ödeme gün sayıları, ilgili ay yada dönemdeki gün sayısından, ücret almaya hak kazanılmamış gün sayısı çıkartılmak suretiyle hesaplanır.

Örneğin:

Özel sektöre ait bir işyerinde çalışan Ahmet bey, 2014/Şubat ayında 10 gün ücretsiz izinli olduğu ve ayın kalan günlerinin tamamı için ücret almaya hak kazanmış olduğunda, söz konusu ayda 28 gün bulunması ve sigortalının 10 gün eksik çalışmış olması nedeniyle, Ahmet Bey 2014/Şubat ayındaki prim ödeme gün sayısı 18  olacaktır.

 

Ay yada dönem içinde işe girişi veya işten çıkışı bulunan sigortalılar yönünden

Ay yada dönem içinde işe başlayan veya işten ayrılan sigortalıların, aynı zamanda çeşitli nedenlerle örneğin;

—istirahat,

—ücretsiz izin,

—disiplin cezası gibi  ay yada dönem içinde hak kazanılmış hafta tatili dışında, çalışmadığı ve çalışmadığı günler içerisinde ücret almadığı günlerin bulunması durumunda,  ilgili ay yada dönemdeki prim ödeme gün sayısı, ücret alınan gün sayısı esas alınmak suretiyle, başka bir ifade ile ilgili ay yada dönemdeki gün sayısından, işe başladığı tarihten önceki gün sayısı, işten ayrıldığı tarihten sonraki gün sayısı ve ücret alınmayan gün sayısı çıkartılmak suretiyle hesaplanacaktır.

 

Örneğin:

 

Özel sektöre ait bir işyerinde 11/02/2014  tarihinde işe başlamış olan sigortalının, 2014/Şubat ayında işe başladığı tarihten sonra 3 gün istirahatli bulunduğu ve hak kazanılmış hafta tatili dışında söz konusu ayın diğer günlerinin tamamında çalışmış olduğu varsayıldığında, ilgili aydaki prim ödeme gün sayısı 28 - 10 - 3  =  15 olacaktır.

Hak kazanılmadığı halde kullanılmış olan hafta tatili için ücret ödenmesi halinde, bu sürelere ilişkin ücretler de prime esas kazanca dahil edileceğinden, bu durumda bahse konu süreler prim ödeme gün sayısına dahil edilecektir.

 

Geçici iş göremezlik süresine ait ödenek alan işçinin bu sürelerine ait işveren ücret ödemez ise bildirim esası:

Genel de uzun vade de istirahat alan 4-1(a)’lı sigortalılar için geçici iş göremezlik ödeneği aldığı günleri işveren sigortalılık süresi olarak bildirmeyebilir.

Bu durumda çalışan süreden istirahatli olunan süreler düşürülerek bildirilir.

Örneğin:

Fatma Hanım çalıştığı özel sektörde Şubat/2014 Döneminde 10 gün istirahatli olduğu için işveren tarafından gün süresi 18 gün olarak bildirilecektir.

Kaynak: Alitezel.comVedat İlki - 28.02.2014

 

22 Şubat 2014 Cumartesi

İşçi ve işveren açısından işçi alacaklarının haczedilmesi

 

 

Kredi kartı borçlusu çalışanların, bu günlerde sık sorduğu husus, “ücret, ikramiye ve tazminatımın ne kadarı haczedilebilir?” Bu yazımızda, işçi ücret, toplu sözleşme farkı, ikramiye, ihbar ve kıdem tazminatı ödemelerinin haczedilmesi konusunu işçi ve işveren açısından irdeleyeceğiz.

A) Çalışan ücretlerinin ne kadarı haczedilebilir?

Net ücretin dörtte biri haczedilebilir. (4857 sayılı İş Kanunu, madde 35, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu, madde 83 ) Birden fazla haciz varsa sıraya konur. İşçinin ücretinin ödendiği bankaya borcu olduğu için bankanın ücretin tamamını bloke etmesi yasal değildir. İşçinin bakmakla yükümlü olduğu aile fertlerine nafaka borcu varsa ücretin dörtte birinden fazlası haczedilebilir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 27.12.2004 tarih ve E.2004/22540, K.26972 sayılı kararında, ihbar ve kıdem tazminatının ücret olmadığı bu nedenle tamamının haczedilebileceği belirtilmiştir. Aynı kararda, toplu sözleşme farkı ve ikramiyenin ise ücret sayıldığı, bu nedenle en fazla dörtte birinin haczedileceği, yer almıştır. Ayrıca, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 83’üncü maddesinde, kısmen haczedilebilecek kalemler (maaşlar, tahsisat ve her nevi ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama müstenit olmayan nafakalar, emekli maaşları, sigortalar veya emekli sandıkları tarafından tahsis edilen gelirler) arasında, ihbar ve kıdem tazminatı sayılmamıştır. İhbar ve kıdem tazminatının tamamının haczedilebileceği, sonucuna varmak mümkündür.

B) İşverenin sorumluluğu

İşveren, işçinin ücretine haciz konmasına ilişkin, icra müdürlüğünden gelen yazıyı tebliğ aldığı tarihten itibaren 7 gün içerisinde, “işçinin ücretini ve ücretten yapılacak kesintinin icra dosyasına gönderilmek üzere icra dairesinin banka hesabına yatırılacağını” belirtir bir yazıyı icra müdürlüğüne göndermek zorundadır. (2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu, madde 355 )

Birden fazla haciz varsa sıraya konur. Sırada önde olan haczin kesintisi bitince, sonraki haczin kesintisine başlanır. Borçlu işçinin işten ayrılması veya işten çıkarılması durumunda da, işverenin bu hususu yazıyla icra müdürlüğüne bildirmesi gerekir. İhbar ve/veya kıdem tazminatı ödenecekse, icra müdürlüğünün talimat yazısında belirtilen oranda kesintinin tazminattan düşülmesi icap eder.

 

Ahmet Metin AYSOY

Gelirler eski Başmüfettişi

 

 

21 Şubat 2014 Cuma

İşçi ve işveren açısından işçi alacaklarının haczedilmesi

 

Kredi kartı borçlusu çalışanların, bu günlerde sık sorduğu husus, “ücret, ikramiye ve tazminatımın ne kadarı haczedilebilir?” Bu yazımızda, işçi ücret, toplu sözleşme farkı, ikramiye, ihbar ve kıdem tazminatı ödemelerinin haczedilmesi konusunu işçi ve işveren açısından irdeleyeceğiz.

A) Çalışan ücretlerinin ne kadarı haczedilebilir?

Net ücretin dörtte biri haczedilebilir. (4857 sayılı İş Kanunu, madde 35, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu, madde 83 ) Birden fazla haciz varsa sıraya konur. İşçinin ücretinin ödendiği bankaya borcu olduğu için bankanın ücretin tamamını bloke etmesi yasal değildir. İşçinin bakmakla yükümlü olduğu aile fertlerine nafaka borcu varsa ücretin dörtte birinden fazlası haczedilebilir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 27.12.2004 tarih ve E.2004/22540, K.26972 sayılı kararında, ihbar ve kıdem tazminatının ücret olmadığı bu nedenle tamamının haczedilebileceği belirtilmiştir. Aynı kararda, toplu sözleşme farkı ve ikramiyenin ise ücret sayıldığı, bu nedenle en fazla dörtte birinin haczedileceği, yer almıştır. Ayrıca, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 83’üncü maddesinde, kısmen haczedilebilecek kalemler (maaşlar, tahsisat ve her nevi ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama müstenit olmayan nafakalar, emekli maaşları, sigortalar veya emekli sandıkları tarafından tahsis edilen gelirler) arasında, ihbar ve kıdem tazminatı sayılmamıştır. İhbar ve kıdem tazminatının tamamının haczedilebileceği, sonucuna varmak mümkündür.

B) İşverenin sorumluluğu

İşveren, işçinin ücretine haciz konmasına ilişkin, icra müdürlüğünden gelen yazıyı tebliğ aldığı tarihten itibaren 7 gün içerisinde, “işçinin ücretini ve ücretten yapılacak kesintinin icra dosyasına gönderilmek üzere icra dairesinin banka hesabına yatırılacağını” belirtir bir yazıyı icra müdürlüğüne göndermek zorundadır. (2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu, madde 355 )

Birden fazla haciz varsa sıraya konur. Sırada önde olan haczin kesintisi bitince, sonraki haczin kesintisine başlanır. Borçlu işçinin işten ayrılması veya işten çıkarılması durumunda da, işverenin bu hususu yazıyla icra müdürlüğüne bildirmesi gerekir. İhbar ve/veya kıdem tazminatı ödenecekse, icra müdürlüğünün talimat yazısında belirtilen oranda kesintinin tazminattan düşülmesi icap eder.

 

Ahmet Metin AYSOY

Gelirler eski Başmüfettişi

 

14 Şubat 2014 Cuma

İşe iade hakkında 30 kişi şartı

Okurumuz F. D. “Mayıs 2013’te işe başladım. 10 Şubat 2014’te hamile olduğum gerekçesiyle beni işten çıkardılar. Yalnız çıkarıldığım yerde 30 SSK’lı çalışmamaktadır. İşe iademi talep etmek, istiyorum bu hakka sahip miyim?” diye soruyor.

İşçinin iş sözleşmesinin işveren tarafından yapılacak fesihlere karşı korunması, iş hukukun temel amaçlarındır. Başka bir ifadeyle, iş güvencesi iş hukukunun temel amaçları arasında yer alır.
Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.

İş güvencesi kavramıyla anlatılmak istenen, işçinin işinde devamlılığın sağlanması, işinin teminat altına alınması ve objektif ve haklı neden olmaksızın işten çıkarılmamasıdır.

İş güvencesiyle amaçlanan, işçi ile işveren arasındaki iş ilişkisinin her halükarda devam ettirilmesi değildir. Başka bir ifadeyle, iş güvencesinden maksat, işçinin keyfi nedenlerden dolayı işine son verilememesidir.

İş güvencesi, “işçinin iş sözleşmesinin, haksız ve keyfi feshe karşı korunmasıdır”. Başka bir ifadeyle iş güvencesi, işverenin işçileri keyfi çıkartmasını engellemeyi amaçlayan bir koruma sistemidir ve sistem özü itibariyle, iş sözleşmesinin işverence keyfi feshinin önlenmesini amaçlar.

İş Kanunu’na göre özellikle aşağıdaki hususlar fesih için geçerli bir sebep oluşturmaz;

a) Sendika üyeliği veya çalışma saatleri dışında veya işverenin rızası ile çalışma saatleri içinde sendikal faaliyetlere katılmak.
b) İşyeri sendika temsilciliği yapmak.
c) Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip veya yükümlülüklerini yerine getirmek için işveren aleyhine idari veya adli makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılmak.
d) Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler.
e) 74 üncü maddede öngörülen ve kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemek.
f) Hastalık veya kaza nedeniyle 25’inci maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen bekleme süresinde işe geçici devamsızlık.

İş güvencesinden yararlanabilmek için, işçinin çalıştığı işyerinde otuz veya daha fazla işçi istihdam edilmesi gereklidir. Bu bağlamda 29 ve altında işçi çalıştırılan işyerleri iş güvencesine yönelik düzenlemelerden istisna tutulmuştur. Bu yüzden 30 işçi kriteri, çalıştırılan işçi sayısının belirlenmesinde dikkat edilmesi gereken önemli bir ölçü teşkil edecektir.
Otuz işçinin belirlenmesinde, işçinin belirli süreli veya belirsiz süreli veyahut deneme süreli iş sözleşmesiyle çalışmasında bir fark bulunmamaktadır. Aynı şekilde işyerinde tam veya kısmı süreli çalışanlar otuz işçi sayınının tespitinde dikkate alınır.

Dolayısıyla 29 kişi veya daha az işçi çalıştıran işyerlerinde çalışan işçiler için iş güvencesi hükümleri uygulanmayacaktır.

Kaynak: Dünya Gazetesi - Resul Kurt - 14.02.2014

 

5 Şubat 2014 Çarşamba

İsteğe bağlı sigorta

İsteğe bağlı sigorta

1. Giriş: İsteğe Bağlı Sigorta ve Yasal Düzenlemeler

 

İsteğe bağlı sigorta; kişilerin isteğe bağlı olarak prim ödemek suretiyle uzun vadeli sigorta kollarına (malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları) ve genel sağlık sigortasına tabi olmalarını sağlayan sigortadır (5510 sayılı Kanun md. 50/1). Zorunluluk ilkesi, sosyal sigortaların ayırıcı ve belirleyici özelliğini oluşturur. Sigortalı olup olmamak, kişinin iradesine terkedilmemiştir. Kanunun aradığı koşulları (5510 sayılı Kanun md. 4 ve 5) yerine getirenler, istemeseler dahi kendiliğinden sigortalı olurlar (5510 sayılı Kanun md. 92 -zorunluluk ilkesi-). İsteğe bağlı sigortalılık sigorta hukuku açısından istisnai nitelikte bir uygulamadır ve zorunlu sigortalılık uygulamasının ortaya çıkarabileceği boşlukları ve eksiklikleri gidermek ve sigortalının mağduriyetini önlemek amacı ile düzenlenmiştir. (1) Yani isteğe bağlı sigorta; zorunlu sigorta dışında kalan kişilerin kendi sosyal güvencelerini kendilerinin sağlamasına yönelik bir olanaktır. (2)

 

Sosyal güvenlik hukukunda isteğe bağlı sigortalılığa ilişkin yürürlükteki düzenlemeler: 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 5/1/g-50-51-52. maddelerinde, 12.05.2010 tarihli Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin (S.S.İ.Y.) 9/3/d-91-92-93-94-95-96. maddelerinde yer almaktadır ve yine Sosyal Güvenlik Kurumunca yayımlanan 22.02.2013 tarih ve 2013/11 sayılı Sigortalılık İşlemleri Birleşik Genelgesinde (sayfa 122-144) isteğe bağlı sigortalılık düzenlenmiştir.

 

Sosyal güvenlik hukukunda isteğe bağlı sigortalılığa ilişkin mülga düzenlemeler: İsteğe bağlı sigortalılığa ilişkin olarak 28.09.2008 tarihli İsteğe Bağlı Sigorta İşlemleri Hakkında Tebliğ yayımlanmış (3) ve bu tebliğ 01.07.2010 tarihli İsteğe Bağlı Sigorta İşlemleri Hakkında Tebliğ (4) ile yürürlükten kaldırılmıştır. 01.07.2010 tarihli İsteğe Bağlı Sigorta İşlemleri Hakkında Tebliğ ise 17.12.2011 tarihli İsteğe Bağlı Sigorta İşlemleri Hakkında Tebliğin Yürürlükten Kaldırılmasına İlişkin Tebliğ (5) ile yürürlükten kaldırılmıştır. Yine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 05.01.2009 tarih ve 2009/5 sayılı İsteğe Bağlı Sigortalılık İşlemleri Genelgesi ve 20.10.2010 tarih ve 2010/117 sayılı İsteğe Bağlı Sigorta İşlemleri Genelgesiyayımlanmış ve her iki genelge de 22.02.2013 tarihli ve 2013/11 sayılı Sigortalılık İşlemleri Birleşik Genelgesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.

 

Mülga kanunlardaki düzenlemeler; İsteğe bağlı sigortalılık, 5510 sayılı Kanundan önce hem 506 sayılı Kanunda (SSK md. 85) hem de 1479 (Bağ-Kur Kanunu md. 79) ve 5434 sayılı Kanunlarda (Emekli Sandığı Kanunu md. 12) düzenlenmiştir. Ancak her üç kanununda isteğe bağlı sigortalılığı farklı esaslara bağlanmıştır. Gerçekten 506 sayılı Kanun bu sigortalılık türünden yararlanabilmek için sigortalının daha önce anılan kanun kapsamında zorunlu sigortalı olmasını ve belirli süre prim ödemiş olmasını öngörürken (6), 1479 sayılı Kanun isteğe bağlı sigortalılığı en geniş biçimiyle düzenlemiş,  bu sigortalılıktan yararlanmak için herhangi bir koşul aramamıştır. 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununda isteğe bağlı sigortalılık ancak 2004 yılında öngörülmüş, bu tarihe kadar Emekli Sandığına tabi sigortalılara isteğe bağlı sigortalı olma olanağı sunulmamıştır. (7)

2. Kapsamdakiler: İsteğe Bağlı Sigortalı Sayılanlar

2.1. 5510 Sayılı Kanundan Sonra (01.10.2008 ve Sonraki Tarihlerde Sigortalı Olanlar)

1. Kanuna tabi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek (5510 sayılı Kanun md. 4-5, 506 sayılı Kanun geçici md. 20) şekilde çalışmayan veya sigortalı olarak çalışmakla birlikte ay içerisinde 30 günden az çalışan ya da tam gün çalışmayanlar,

2. Kendi sigortalılıkları nedeniyle bu Kanuna göre veya başka ülke mevzuatına göre sigortalı olmayanlar veya aylık bağlanmamış olanlar (asli sigortalı aylığı almayanlar),

3. Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi hükümlerine göre yurtdışında ikamet edenler ya da çalışanlar,

4. İsteğe bağlı sigortalı olmak için talepte bulunanlardan Türkiye’de ikamet etmekte iken sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde bulunan Türk vatandaşları,

5. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu md. 9/1/6’da (8) belirtilen işleri yapan kadın sigortalılar,

6. 5510 sayılı Kanunun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının;

6.1 a bendine tabi olarak ceza infaz kurumları ile tutukevlerinin tesis atölye ve benzeri ünitelerinde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular ile cezaevinde bulunup 5’inci maddenin birinci fıkrasının a bendi kapsamında sayılmayanlar,

6.2. b bendine tabi aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler meslek liselerinde okumakta iken veya yükseköğrenimleri sırasında zorunlu staja tabi tutulan öğrenciler,

6.3. e bendine tabi İşkur tarafından düzenlenen meslek edindirme ve geliştirme kurslarına katılan kursiyerler,

6.4. g bendine tabi ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri,

7. Kanunun 88’inci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince kamu idarelerinde çalışmakta iken iş sözleşmesi askıda kalanlar,

8. İşsizlik ödeneği almakta olanlar, iş sözleşmesi sona ermemiş olmakla beraber grev, ücretsiz izin ve işçinin mevsim ya da kampanya sonu bıraktığı işine yeni mevsim ya da kampanyada devam edecek olması nedeniyle iş sözleşmesi askıda kalanlar,

9. 2008 yılı Ekim ayı başından sonra 5434 sayılı Kanunun 12’nci maddesi uyarınca isteğe bağlı iştirakçilik şartlarını taşımayanlar,

10. Harp malulleri, 3713 ve 2330 sayılı kanunlara göre vazife malullüğü aylığı bağlanmış maluller.

2.2. 5510 Sayılı Kanundan Önce (01.10.2008’den Önceki Tarihlerde Sigortalı Olanlar)

 

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte; 506 sayılı Kanunun mülga 85’inci, 1479 sayılı Kanunun mülga 79’uncu, 2926 sayılı Kanunun mülga 60’ıncı maddesine göre isteğe bağlı sigortalı olarak prim ödeyenler yazılı talep alınmaksızın ve Türkiye’de ikamet şartı aranmaksızın isteğe bağlı sigortaya devam ederler. 5434 sayılı Kanunun mülga 12’nci maddesi gereğince isteğe bağlı iştirakçi olarak sigortalılıkları devam edenler ile isteğe bağlı iştirakçi olma şartlarını taşıyanlar talepte bulunmaları halinde, Kanun hükümlerine göre de isteğe bağlı sigortalı olabileceklerdir. 2925 sayılı Kanuna tabi sigortalılıkları devam edenler aynı zamanda isteğe bağlı sigortalı olamazlar.

 

3. İsteğe Bağlı Sigortalılık Şartları

 

3.1. Türkiye’de İkamet Etme

 

5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihinden sonra isteğe bağlı sigortalı olabilmek için Türkiye’de ikamet etme şartı aranmaktadır (5510 sayılı Kanun md. 50/2; S.S.İ.Y. md. 91/1). İsteğe bağlı sigorta giriş bildirgesinde belirtilen ikamet adresinin Türkiye olması, ikamet etme şartı için yeterli sayılacaktır.

 

Ancak ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri (5510 sayılı Kanun md. 5/1/g; S.S.İ.Y. md. 9/3/d) ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinden dolayı yurtdışından da ülkemizde isteğe bağlı sigortaya devam etme hakkı olanlar (5510 sayılı Kanun md. 50/2; S.S.İ.Y. md. 91/1) için Türkiye’de ikamet şartı aranmayacaktır (S.S.İ.Y. md. 9/2). Türkiye’de ikamet etmekteyken sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde bulunan Türk vatandaşlarından isteğe bağlı sigortalı olmak için talepte bulunanlarınisteğe bağlı sigortalılık giriş bildirgesinde beyan etmiş oldukları Türkiye’deki adresi ikamet adresi olarak esas alınır (S.S.İ.Y. md. 92/1).

 

Ülkemiz ile diğer ülkeler arasında imzalanan ikili sosyal güvenlik sözleşmeleri Anayasanın 90’ıncı maddesine göre milletlerarası antlaşma niteliğinde olduğundan milletlerarası antlaşmalarla ülkemiz kanunlarının aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınmaktadır. Ülkemizle imzalanmış ikili sosyal güvenlik sözleşmelerine göre Fransa, İngiltere, İsveç ve İsviçre’de bulunanlardan Türkiye’de ikamet etme şartı aranmaksızın isteğe bağlı sigortalı olma şartlarını yerine getirenlerin ülkemizde isteğe bağlı sigortaya prim ödemeleri mümkündür.

 

3.2 18 Yaşını Doldurmuş Olmak

 

İsteğe bağlı sigortalı olabilmek için Kuruma müracaat tarihinde 18 yaşın doldurulmuş olması gerekmektedir (5510 sayılı Kanun md. 50/2/c; S.S.İ.Y. md. 91/1/a). 18 yaşın tespiti isteğe bağlı sigortalılık müracaat tarihinden doğum tarihinin çıkartılması suretiyle belirlenir. Kanun açıkça 18 yaşın tamamlanmasını aradığı için, bu yaşı tamamlamamakla birlikte evlilik ya da mahkeme kararı ile ergin sayılanların bu haktan yararlanması mümkün değildir. (9)

 

3.3. Zorunlu Sigortalı Olmayı Gerektirecek Şekilde Çalışmamak ya da Sigortalı Olarak Çalışmakla Birlikte Ay İçinde 30 Günden Az Çalışmak

 

İsteğe bağlı sigortaya müracaat edenlerin, sigortalılıklarının başlayacağı tarihte Kanun md. 4/1/a (SSK), 4/1/b (Bağ-Kur) ve 4/1/c (Emekli Sandığı) bentleri ile 506 sayılı Kanunun geçici 20’inci maddesine tabi sandıklarda (Bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, ticaret odaları, sanayi odaları, borsalar veya bunların teşkil ettikleri birlikler) sigortalı olarak çalışmamaları gerekmektedir. Bu kural, zorunlu sigortalılığın asıl, isteğe bağlı sigortalılığın ikincil olmasının sonucudur. (10) 

 

Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının a bendi (SSK) kapsamında sigortalı olarak çalışanlardan ay içinde 30 günden az çalışan ya da tam gün çalışmaması nedeniyle ay içindeki gün sayısı 30 günden az olan sigortalılar isteğe bağlı sigortaya prim ödeyerek eksik sürelerini 30 güne tamamlayabilirler (5510 sayılı Kanun md. 50/2/a; S.S.İ.Y. md. 91/1/b). Kural olarak zorunlu sigortalı olan bir kişi ayrıca isteğe bağlı sigortalı olamaz. (11) Bu düzenleme ile sigorta hukukumuzun temel ilkelerinden birini oluşturan “zorunlu sigortalılık ile isteğe bağlı sigortalılık ilişkisi aynı anda gerçekleşmez” ilkesi terkedilmiş ve bazı durumlarda iki sigortalılığın aynı anda gerçekleşmesine imkan verilmiştir. (12)

 

3.4. Kendi Sigortalılıkları Nedeniyle Aylık Almamak

 

Sosyal Güvenlik Kanunları gereğince malullük, yaşlılık aylığı almayanlar, sürekli iş göremezlik geliri alanlar ile ölen sigortalıdan dolayı ölüm geliri/aylığı alanlar ile başka ülke mevzuatına göre sigortalı olmayan veya aylık bağlanmamış olanlar, diğer koşulları taşımaları halinde isteğe bağlı sigortalı olabilirler (5510 sayılı Kanun md. 50/2/b; S.S.İ.Y. md. 91/1/c). Yani bağlanan aylık kişinin kendi çalışmasından dolay değilse veya kişinin kendi çalışmasından dolayı aylık değil de gelir alıyorsa, bu durum isteğe bağlı sigortalı olmaya engel değildir.(13) Örneğin, sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış olanlar, 5510 sayılı Kanuna göre isteğe bağlı sigortalı olmaya ilişkin şartları taşıdıkları takdirde isteğe bağlı sigortalı olabilecektir.

 

3.5. Kuruma Yazılı Olarak Başvurmak

 

İsteğe bağlı sigortalı olmak için Sosyal Güvenlik Kurumuna yazılı başvuru gerekir (5510 sayılı Kanun md. 50/2/d; S.S.İ.Y. md. 91/1/ç). İsteğe bağlı sigortalılık, özel hukukta olduğu gibi icap (öneri) ve kabul ile değil, karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile doğmaktadır. (14) 

 

İlk defa isteğe bağlı sigortalı olmak isteyenlerin; “İsteğe Bağlı Sigorta Giriş Bildirgesi” ile ikamet adreslerinin bulunduğu Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerine ya da Sosyal güvenlik Merkez Müdürlüklerine başvurmaları gerekmektedir (S.S.İ.Y. md. 92/1).

 

Tekrar isteğe bağlı sigortalı olmak isteyen sigortalıların; talep dilekçesi ile Kuruma müracaatları yeterli olacaktır (S.S.İ.Y. md. 92/1).

 

Söz konusu belgelerin adi posta veya kargo ile gönderilmesi halinde Kurum kayıtlarına giriş tarihi; taahhütlü,iadeli taahhütlü veya acele posta ile yapılan bildirimlerde ise postaya veriliş tarihi başvuru tarihi olarak kabul edilecektir (S.S.İ.Y. md. 124).

 

5434 sayılı Kanunun mülga 12’nci maddesi uyarınca isteğe bağlı iştirakçilik başvuruları, Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü Sigortalı Tescil ve Hizmet Daire Başkanlığına yapılacaktır.

 

5510 sayılı Kanun md. 5/1/g bendi kapsamında ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçilerinin isteğe bağlı sigortalılık işlemleri işverenlerinin işyeri sicil dosyasının işlem gördüğü Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü ya da Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüğünde yürütülecektir.

 

Türkiye’de ikamet etmekte iken sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde bulunan Türk vatandaşları isteğe bağlı sigortaya müracaatlarını “İsteğe Bağlı Sigorta Giriş Bildirgesi”nde beyan etmiş oldukları Türkiye’deki adreslerinin bulunduğu Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü ya da Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüğüne yapacaklardır.

 

Ceza infaz kurumları ile tutukevlerinde bulunanlardan isteğe bağlı sigortalı olmak isteyenlerin talepleri mahkemece tayin edilecek vasileri tarafından yapılacaktır.

 

Ay içerisinde 30 günden az çalışan ya da tam gün çalışmayan sigortalılardan isteğe bağlı sigortalı olmak isteyenlerin ay içerisinde zorunlu sigortalı olacağı gün sayısını beyan etmeleri zorunludur. Ancak, ay içindeki zorunlu çalışma gün sayısının değişmesi halinde sigortalıların yeniden beyanda bulunmaları gerekir.

 

İsteğe bağlı sigortalı olabilmek için aranan şartları yerine getiren yabancı uyruklu kimselerin ayrıca Türkiye’de yerleşik olma halini de belgelendirmeleri gerekmektedir. 

 

İmzasız talep dilekçeleri ile “İsteğe Bağlı Sigorta Giriş Bildirgesi” dışındaki talepler kabul edilmeyecektir.

 

4. İsteğe Bağlı Sigortalılığın Başlangıcı

 

İsteğe bağlı sigortalılık, isteğe bağlı sigortalı giriş bildirgesinin veya tekrar isteğe bağlı sigortalı olmak isteyenlerin talep dilekçesinin Kurum kayıtlarına giriş tarihini takip eden günden itibaren başlatılacaktır (5510 sayılı Kanun md. 51/1; S.S.İ.Y. md. 93/1). Söz konusu belgelerin adi posta veya kargo ile gönderilmesi ya da Kuruma doğrudan verilmesi halinde isteğe bağlı sigortalılık, bildirge veya dilekçenin Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarihi takip eden günden, taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele posta servisi olarak gönderilmesi halinde ise postaya verildiği tarihi takip eden günden itibaren başlatılacaktır (S.S.İ.Y. md. 124).

 

Örnek 1: Sigortalı, isteğe bağlı sigorta giriş bildirgesini 24.01.2014 tarihinde adi posta ile Kuruma göndermiş, söz konusu belge 28.01.2014 tarihinde Kurum kayıtlarına intikal etmiştir. Bu sigortalının isteğe bağlı sigortalılığı 29.01.2014 tarihinde başlatılacaktır.

 

Örnek 2: Sigortalı, isteğe bağlı sigorta giriş bildirgesini 03.02.2014 tarihinde Kuruma elden vermiştir. Bu sigortalının isteğe bağlı sigortalılığı 04.02.2014 tarihinde başlatılacaktır.

 

Örnek 3: Sigortalı isteğe bağlı sigorta giriş bildirgesini 14.02.2014 tarihinde iadeli taahhütlü olarak Kuruma göndermiş, söz konusu belge 17.02.2014 tarihinde Kurum kayıtlarına intikal etmiştir. Bu sigortalının isteğe bağlı sigortalılığı 15.02.2014 tarihinde başlatılacaktır.

 

Ay içerisinde 30 günden az çalışan veya Kanunun 80’inci maddesi uyarınca prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saatinin 4857 sayılı Kanuna göre belirlenen günlük normal çalışma saatine bölünmesi suretiyle hesaplanan sigortalıların, aynı ay içerisinde isteğe bağlı sigortalı olmak için talepte bulunmaları halinde, zorunlu sigortalı çalışmalarına ait prim ödeme gün sayıları ayın başından başlanarak mal edilecek, isteğe bağlı sigortaya prim ödediği süreler otuz günü geçmemek üzere ekleneceğinden bunların isteğe bağlı sigortalılığı zorunlu sigortalılıklarına ait son günü takip eden günden başlatılır (S.S.İ.Y. md. 92/2).

 

Örnek 1: Bir hizmet akdine tabi olarak 5510 sayılı Kanun md. 4/1/a bendi kapsamında ay içinde 16 gün çalışan sigortalı bu çalışmasını da beyan ederek isteğe bağlı sigortalı olmak için isteğe bağlı giriş bildirgesi ile 15.01.2014 tarihinde Kuruma müracaatta bulunmuştur. Bu sigortalının ay içindeki 16 günlük çalışması o ayın 1 ila 16’sı arasında geçmiş kabul edilecek, isteğe bağlı sigortalılığı 17.01.2014 tarihinde başlatılacak ve sigortalıdan 14 gün isteğe bağlı sigorta primi alınacaktır.

 

Örnek 2: Ay içerisinde 16 gün zorunlu olarak çalışacağını beyan eden ve geri kalan günlerini isteğe bağlı sigortaya prim ödeyerek tamamlamak amacıyla 25.01.2014 tarihinde talepte bulunan yukarıdaki örnekteki sigortalının isteğe bağlı sigortalılığı zorunlu sigortalılığın bittiği günü takip eden 17.01.2014 tarihinde başlatılacaktır.

 

İsteğe bağlı sigortalı olarak prim ödenen tarihler arasında başlayıp biten zorunlu sigortalılık sürelerinin bulunduğu tespit edilen sigortalıların, zorunlu sigortalılık süreleri ile çakışan isteğe bağlı sigortalılık süreleri iptal edilecektir. Sigortalının talebi halinde, iptal edilen isteğe bağlı sigortalılık süresine ait primleri iade veya doğacak borçlarına mahsup edilecektir.

 

Örnek: 01.01.2012 tarihinden itibaren isteğe bağlı sigortalı olarak prim ödeyen sigortalının 01.01.2013 ile 31.12.2013 tarihleri arasında Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının b bendi kapsamında zorunlu sigortalılık sürelerinin bulunduğu tespit edilmiştir. Sigortalının sadece zorunlu sigortalılık süreleri ile çakışan 01.01.2013 ile 31.12.2013 tarihleri arasındaki isteğe bağlı sigortalılık süreleri iptal edilecek, zorunlu sigortalılığın sona erdiği 31.12.2013 tarihini takip eden 01.01.2014 tarihinden itibaren isteğe bağlı sigortalılığı devam ettirilecektir.

5. İsteğe Bağlı Sigortalılığın Sona Ermesi

5.1. Yazılı Talepte Bulunmak

İsteğe bağlı sigortalılığını sona erdirmek için Kuruma yazılı talepte bulunanların sigortalılıkları;

1. Talepte bulunulan ayın primi ödenmemişse, talep tarihinden önceki primi ödenmiş ayın sonu,

2. Talepte bulunulan ayın primi ödenmişse, dilekçesinin Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarih itibariyle sona erdirilecektir (5510sayılı Kanun md. 51/4/a; S.S.İ.Y. md. 95/1/a).

Örnek 1: İsteğe bağlı sigortalılığını sona erdirmek için 05.03.2014 tarihinde talepte bulunan sigortalı, en son 2014 yılı Ocak ayı primini ödemiştir. Bu sigortalının isteğe bağlı sigortalılığı 31.01.2014 tarihi itibariyle sona erdirilecektir.

 

Örnek 2: 28.02.2014 tarihinde isteğe bağlı sigortalılığını sona erdirmek için talepte bulunan ve talep tarihinin içinde bulunduğu 2014 yılı Şubat ayı primi dahil hiç prim borcu bulunmayan sigortalının isteğe bağlı sigortalılığı 28.02.2014 tarihi itibariyle sona erdirilecektir.

 

5.1.1. Prim Ödemesi Olmayan Sigortalılar

 

İsteğe bağlı sigortalılığın başladığı tarihten itibaren prim ödemesi bulunmayanların yazılı olarak sigortalılıklarını sona erdirme talebinde bulunmaları halinde, isteğe bağlı sigortalılıkları başlangıç tarihi itibariyle sona erdirilecektir. İsteğe bağlı sigortalılığı bu şekilde sona erenler yeniden isteğe bağlı sigortalı olmak istemeleri halinde talep dilekçesi ile müracaat edeceklerdir.

 

Örnek: 10.02.2014 tarihinde isteğe bağlı sigortalılığı başlayan, 25.06.2014 tarihinde isteğe bağlı sigortalılığını durdurmak için yazılı talepte bulunan ve sigortalılık süresi içinde prim ödemesi olmayan sigortalının isteğe bağlı sigortalılığı 10.02.2014 tarihi itibariyle sona erdirilecektir.

 

5.1.2. Prim Borcu Bulunan Sigortalılar

 

Yazılı talep tarihi itibariyle sigortalılık süresi içerisinde bir veya birden çok aya ait prim borcu bulunanların sigortalılıkları yazılı talep tarihinden önce en son primi ödenmiş ayın sonu itibariyle sona erdirilecek, ödenmediği tespit edilen primler 12 aylık sorgulama süresi dikkate alınarak gecikme zammı ve gecikme cezası ile birlikte tahsil edilecektir.

 

Örnek 1: 01.12.2013 tarihinde isteğe bağlı sigortalılığı başlayan ve 15.10.2014 tarihinde isteğe bağlı sigortalılığını durdurmak için talepte bulunan sigortalı, en son 2014 yılı Eylül ayı primini ödemiş, 12 aylık sorgulama süresi içinde bulunan 2014 Şubat ve Mayıs aylarına ait primlerini ödememiştir. Bu sigortalının isteğe bağlı sigortalılığı 30.09.2014 tarihi itibariyle sona erdirilecek, 2014 Şubat ve Mayıs aylarına ait primlerinin 12 aylık sorgulama süresi içinde ve 20.10.2014 tarihinde gecikme zammı ve gecikme cezası ile birlikte tahsil edildiği varsayıldığında, sigortalılık süreleri 01.12.2013-30.09.2014 olacaktır.

 

Örnek 2: Örnek 1’deki sigortalının 2014 Şubat ve Mayıs aylarına ait primlerini 12 aylık sorgulama süresi içinde ödenmemesi halinde, bu defa isteğe bağlı sigortalılığı 30.09.2014 tarihinde sona erdirilecek, sigortalılık süresi;

 

01.12.2013 – 31.01.2014

01.03.2014 – 30.04.2014

01.06.2014 – 30.09.2014 olacaktır.

 

Yazılı talep tarihi itibariyle sigortalılık süresi içerisinde bir veya birden çok aya ait prim borcu bulunan ve talep tarihinde veya daha sonraki bir tarihte “12 Aylık Sorgulama Süresine Göre İsteğe Bağlı Sigortalılık Süresi Tespiti Dilekçesi” ile 12 aylık sorgulama süresi içindeki prim borcunu ödemek istemediğini beyan eden sigortalıdan prim borcu tahsil edilmeyecek, isteğe bağlı sigortalılık süreleri primi ödenen sürelere göre tespit edilecektir (S.S.İ.Y. md. 95/2).

 

5.2. Aylık Talebinde Bulunmak

 

5.2.1. Aylık Talep Tarihi İtibariyle Prim Borcu Bulunmayan Sigortalılar

 

Aylık talep tarihi itibariyle prim borcu bulunmayan isteğe bağlı sigortalıların sigortalılıkları, aylık talep tarihi itibariyle sona erdirilecektir (5510 sayılı Kanun md. 51/4/b; S.S.İ.Y. md. 95/1/b).

 

5.2.2. Aylık Talep Tarihi İtibariyle Prim Borcu Bulunan Sigortalılar

 

Aylık talep tarihi itibariyle isteğe bağlı sigortaya ilişkin prim borcu bulunan sigortalıların, primi ödenmiş süreler ile aylığa hak kazanmaları durumunda, aylık talep tarihinde ya da daha sonraki bir tarihte prim ödenen sürelere göre isteğe bağlı sigortalılık sürelerinin tespitini istemeleri durumunda kişilerden “12 Aylık Sorgulama Süresine Göre İsteğe Bağlı Sigortalılık Süresi Tespiti Dilekçesi” alınır ve 12 aylık sorgulama süresi beklenmeksizin işlem yapılır.

 

5.3. Zorunlu Sigortalılığa Tabi Olma

 

İsteğe bağlı sigortalılık, Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının a (SSK), b (Bağ-Kur) veya c (Emekli Sandığı) bentleri kapsamına tabi çalışmaya başladığı tarihten bir gün önce sona erdirilir (S.S.İ.Y. md. 95/1/d). 506 sayılı Kanunun geçici 20’nci maddesi kapsamındaki bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, ticaret odaları, sanayi odaları, borsalar veya bunların teşkil ettikleri birliklerde çalışmaya başlayanların isteğe bağlı sigortalılıkları da çalışmaya başladığı tarihten bir gün önce sona erdirilecektir. Ancak, isteğe bağlı sigortalılığın sona erdirilmesinde, Kanunun 5’inci maddenin birinci fıkrasının a, b ve e bentlerine tabi çalışmalar zorunlu sigortalılık olarak değerlendirilmeyecektir (S.S.İ.Y. md. 93/2).

 

Örnek: İsteğe bağlı sigortalılığı devam ederken, 11.02.2014 tarihinden itibaren Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının a bendi (SSK’lı) kapsamında çalışmaya başlayan sigortalının isteğe bağlı sigortalılığı 10.02.2014 tarihinden itibaren sona erdirilecektir.

 

5.4. Sigortalının Ölümü

 

Ölen sigortalının prim borcu bulunmaması halinde isteğe bağlı sigortalılık ölüm tarihi itibariyle sona erdirilir (S.S.İ.Y. md. 95/1/ç-1).

 

Örnek: 01.01.2010 tarihinden itibaren isteğe bağlı sigortalı olan sigortalı, 2014 yılı Mart ayına ait primini ödedikten sonra 30.03.2014 tarihinde ölmüştür. Öldüğü ay primi dahil prim borcu bulunmayan bu sigortalının isteğe bağlı sigortalılığı 30.03.2014 tarihinde sona erdirilecektir.

 

Ölen sigortalının prim borcunun bulunması durumunda borcun hak sahiplerince Kanunun 52’nci maddesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla 12 ay içerisinde gecikme cezası ve gecikme zammıyla birlikte ödenmesi halinde isteğe bağlı sigortalılık ölüm tarihi itibariyle sona erdirilecektir (S.S.İ.Y. md. 95/1/ç-2).

 

Ölüm tarihi itibariyle prim borcu bulunan sigortalının prim borcunun hak sahiplerince 12 ay içerisinde ödenmemesi veya hak sahiplerinin söz konusu borç tutarını ödemeyeceklerini beyan etmeleri halinde, 12 ay1ık süre beklenmeksizin primi ödenmiş ayın sonu itibariyle isteğe bağlı sigortalılığı sona erdirilir (S.S.İ.Y. md. 95/1/ç-3).

 

Mahkemece gaipliğine karar verilen isteğe bağlı sigortalı hakkında, sigortalının ölümüne ilişkin hükümler doğrultusunda işlem yapılacaktır.

 

5.5. Yurtdışındaki Çalışmanın Sona Ermesi

 

Kanunun 5’inci maddenin birinci fıkrasının g bendi kapsamında sigortalı olanlardan aynı zamanda isteğe bağlı sigortaya devam edenlerin yurtdışındaki çalışmalarının sona ermesi halinde isteğe bağlı sigortalılıkları da aynı tarih itibariyle sona erdirilecektir. Bunlardan isteğe bağlı sigortalı olmak isteyenlerin yeniden talepte bulunmaları gerekmektedir.

 

5.6. İkameti Yurtdışına Taşımak

 

İsteğe bağlı sigortalılık, uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde iş üstlenen işverenlerce çalıştırılmak üzere yurt dışına götürülen Türk işçileri hariç, uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinden doğan haklar saklı kalmak şartıyla ikametin yurt dışına taşındığı tarihten itibaren sona erecektir (S.S.İ.Y. md. 95/1/c). Ancak, sigortalının sigortalılığının sona erdirilmesi yönünde bir talebi bulunmuyorsa sigortalılığın sona erdirilmesinde sigortalının ikametini taşımış olduğu ülke mevzuatı kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başladığı veya ikamet esasına bağlı olarak o ülke sosyal güvenlik sistemine dahil olduğu tarihlerden önce başlayan tarih esas alınacak ve isteğe bağlı sigortalılık söz konusu tarihten bir gün önce sona erdirilecektir. Sigortalıların ikametlerinin yurt dışına taşıdıklarının tespiti, sigortalıların beyanı ya da Kurumca yapılabilir.

 

6. İsteğe Bağlı Sigorta Primlerinin Hesabı ve Ödenmesi

 

6.1. İsteğe Bağlı Sigorta Prim Oranları

 

İsteğe bağlı sigorta primi, Kanunun 82’nci maddesine göre belirlenen prime esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında, sigortalı tarafından yazılı olarak beyan edilen prime esas aylık kazancın % 32’sidir. Bunun % 20’si malullük yaşlılık ve ölüm sigortası, % 12’si genel sağlık sigortası primidir. İsteğe bağlı sigortalı olanlar, bakmakla yükümlü olunan kişi olsa dahi, 60’ıncı maddenin birinci fıkrasının b bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır ve genel sağlık sigortası primini de ödemekle yükümlüdürler (5510 sayılı Kanun md. 52/1; S.S.İ.Y. md. 94/1-2). 2014 yılının ilk yarısı için en az aylık prim miktarı 342,72 TL, en fazla aylık prim miktarı 2.222,68 TL’dir.

 

Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçilerinden isteğe bağlı sigortalı olanlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmadığından bunların prim oranı % 20’dir (Bu kişilerin genel sağlık sigortası primlerini işverenleri ödemektedir).

 

Yabancı uyruklular açısından ise; Türkiye’de yerleşik olma süresi bir yılı dolanlar genel sağlık sigortalısı olabileceklerinden, yerleşik olma süresi bir yılı doldurmadan isteğe bağlı sigortalı olanlar, prime esas günlük kazancın % 20’si oranında prim ödeyeceklerdir. Türkiye’de yerleşik olma süresinin bir yılı doldurduğu tarihten itibaren de genel sağlık sigortası primi dahil edilerek toplam %32 oranında prim ödeyeceklerdir.

 

6.2. Prime Esas Kazancın Beyanı

 

Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının b bendine tabi olan isteğe bağlı sigortalılar 01.10.2008 tarihinden itibaren ödeyecekleri primlerini yazılı beyanda bulunmak suretiyle belirleyeceklerdir.

 

Sigortalıların beyanda bulunmamaları halinde ödeyecekleri prim tutarı prime esas günlük kazancın alt sınırının otuz katı olarak belirlenecektir (asgari ücret). Sigortalıların ödeyecekleri primleri artırmaya ya da azaltmaya ilişkin beyanları, beyanın yapıldığı tarihteki aydan başlanılarak dikkate alınacak ve yapılmış olan beyan değiştirilmediği sürece sonraki aylar için de yapılmış sayılacaktır. On iki aydan fazla prim ödemesinde bulunulmaması halinde, on iki aylık sürenin sonundan itibaren beyanın geçerliliği ortadan kalkacaktır. Beyanda bulunmayan, beyanının geçerliliği ortadan kalkan veya beyanları Kanunun 82’nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katının altında olan sigortalıların aylık prime esas kazancı, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katı olarak dikkate alınacaktır.

 

6.3. Primlerin Ödenmesi ve Hizmetlerin Belirlenmesi

 

Bir aya ait isteğe bağlı sigorta priminin, takip eden ayın sonuna kadar ödenmesi gerekmektedir (S.S.İ.Y. md. 94/3). Ait olduğu aydan itibaren en geç 12 ay içinde kendileri veya hak sahipleri tarafından gecikme cezası ve gecikme zammıyla birlikte ödenmeyen süreler, hizmet olarak değerlendirilmeyecektir (5510 sayılı Kanun md. 52/3; S.S.İ.Y. md. 94/3).

 

İsteğe bağlı sigortalılardan ay içerisinde 30 günden az çalışan veya 80’inci madde gereğince prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saatinin 4857 sayılı Kanuna göre belirlenen günlük normal çalışma saatine bölünmesi suretiyle hesaplanan sigortalıların yaptıkları ödemeler hariç isteğe bağlı sigortalıların her ay için otuz tam gün prim ödemeleri zorunludur.

 

Beyan edilen prim tutarından daha az miktarda prim ödenmiş olması halinde ilgili ay isteğe bağlı hizmet olarak değerlendirilmeyecektir. Eksik ödenen tutarların toplamı beyan edilen prim tutarı ve buna ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammını karşılaması halinde en eski aydan başlamak üzere prim borçlarına mahsup edilecektir.

 

7. İsteğe Bağlı Sigortalılığın Zorunlu Sigortalılıkla Çakışması

 

7.1. İsteğe Bağlı Sigortalılığın Başladığı Tarihteki Çakışmalar

 

Ay içerisinde 30 günden az çalışan veya 80’inci madde uyarınca prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saatinin 4857 sayılı Kanuna göre belirlenen günlük normal çalışma saatine bölünmesi suretiyle hesaplanan gün sayısı 30 günden az olması nedeniyle kalan günlerini isteğe bağlı sigorta primi ödeyerek tamamlamak isteyen sigortalılar hariç olmak üzere isteğe bağlı sigortaya devam etmek için yazılı başvuruda bulunanlardan Kanuna göre zorunlu sigortalı olduğu tespit edilenlerin isteğe bağlı sigortalılık talepleri reddedilecektir. Ancak, isteğe bağlı sigortalılığın başladığı tarihte Kanunun 4’üncü maddesi kapsamında zorunlu çalışması olduğu sonradan tespit edilenlerin isteğe bağlı sigortalılıkları zorunlu sigortalılığın sona erdiği tarihi takip eden günden itibaren başlatılacaktır.

 

7.2. İsteğe Bağlı Sigortalılığın Devam Ettiği Tarihteki Çakışmalar

 

İsteğe bağlı sigortalılığı devam ederken 4’üncü maddeye göre sigortalı olmayı gerektirecek çalışması bulunduğu tespit edilenlerin zorunlu sigortalılıkla çakışan isteğe bağlı sigortalılık süreleri iptal edilerek zorunlu sigortalılığın başladığı tarihten bir gün önce sona erdirilecektir. Sigortalının talebi halinde iptal edilen isteğe bağlı sigortalılık süresine ait primleri iade veya doğacak borçlarına mahsup edilecektir (5510 sayılı Kanun md. 51/2).

 

Bu sigortalılardan zorunlu sigortalılığın sona erdiği tarihten itibaren 12 ay içerisinde prim ödemesi olanların isteğe bağlı sigortalılıkları, zorunlu sigortalılığın sona erdiği tarihten bir gün sonra başlatılacaktır. 12 ay içerisinde prim ödememesi nedeniyle isteğe bağlı sigortalılıkları başlatılmayanların yeniden isteğe bağlı sigortalı olmak için yazılı talepte bulunmaları gerekecektir.

 

8. İsteğe Bağlı Sigortalılık Sürelerinin Değerlendirilmesi

 

8.1. 01.10.2008 Tarihinden Sonra İsteğe Bağlı Sigortalılık Statüsü (5510 sayılı Kanunda)

 

5510 sayılı Kanunun 51’inci maddesi gereğince 01.10.2008 tarihinden itibaren ilk defa isteğe bağlı sigortalı olanlar ile 506, 1479 ve 2926 sayılı Kanunlara tabi isteğe bağlı sigorta primi ödeyen sigortalıların 01.10.2008 tarihinden sonra isteğe bağlı sigorta primi ödenmiş süreleri malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulamasında Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının b bendi (Bağ-Kur) kapsamında sigortalılık süresi olarak kabul edilecektir (5510 sayılı Kanun md. 51/son; S.S.İ.Y. md. 96/1). İsteğe bağlı sigortalılık, kural olarak 5510 sayılı Kanun md. 4/1/b bendi (Bağ-Kur) kapsamında değerlendirilse de kuralın iki istisnası vardır;

1. 6111 sayılı Kanunla, Kanunun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının g bendinde yapılan değişiklikle ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçilerinden isteğe bağlı sigorta primi ödemek isteyenler01.10.2008 tarihinden,

 

2- 5510 sayılı Kanun md. 51’de yapılan düzenleme ile ay içinde 30 günden az çalışıp kalan sürelerini isteğe bağlı sigortalı olarak tamamlamak isteyenlerin 25.02.2011 tarihinden itibaren,

isteğe bağlı sigortalılık statüleri, Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının a bendi (SSK) kapsamındasayılacaktır (5510 sayılı Kanun md. 5/1/g; 5510 sayılı Kanun md. 51/3; S.S.İ.Y. md. 96/1).

 

İsteğe bağlı sigortalılıktaki prime esas kazançlar ile prim ödeme gün sayıları kısa vadeli sigorta uygulamalarında (hastalık sigortası, analık sigortası, iş kazası sigortası, meslek hastalığı sigortası) dikkate alınmaz (S.S.İ.Y. md. 94/4). Zira isteğe bağlı sigortalı olma hakkına sahip olanların çalışma yaşamlarının bulunmaması nedeniyle geçici ve kalıcı iş göremezliklerde sunulan maddi (iş kaybı) edimlerine gereksinimleri yoktur. (15) İsteğe bağlı sigortalılık uzun vadeli sigorta kolları (yaşlılık, malullük ve ölüm sigortaları) ve genel sağlık sigortası açısından anlam kazanacaktır. İsteğe bağlı sigortalı olan kişi ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin genel sağlık sigortası yardımlarından faydalanabilmesi için sağlık hizmeti sunucusuna başvurdukları tarihten önceki son bir yıl içinde toplam 30 gün genel sağlık sigortası primi ödenmiş olması ve ayrıca prim ve prime ilişkin borçlarının bulunmaması gerekmektedir.

 

8.2. 01.10.2008 Tarihinden Önce Geçen Hizmetlerin Değerlendirilmesi (Mülga Kanunlarda Geçen İsteğe Bağlı Sigortalılık Statülerinin Değerlendirilmesi)

 

01.10.2008’den Önceki Sigortalılık Statüsü

Hizmetin Değerlendirilmesi

 506 Sayılı Kanunun Mülga 85. Maddesine Tabi Sigortalılar

 5510 Sayılı Kanun Md. 4/1/a

 1479 Sayılı Kanunun Mülga 79. Maddesine Tabi Sigortalılar

 5510 Sayılı Kanun Md. 4/1/b

 2926 Sayılı Kanunun Mülga 60. Maddesine Tabi Sigortalılar

 5510 Sayılı Kanun Md. 4/1/b-4

 5434 Sayılı Kanunun Mülga 12. Maddesine Tabi Sigortalılar

 5510 Sayılı Kanun Md. 4/1/c

 

9. Özellikli İsteğe Bağlı Sigortalılar

 

9.1. Ay İçinde 30 Günden Az Çalışan İsteğe Bağlı Sigortalılar

 

5510 sayılı Kanunun 50’nci maddesi ile ay içinde 30 günden az çalışan veya tam gün çalışmayanlar isteğe bağlı sigortaya müracaat etmeleri halinde kalan sürelerini isteğe bağlı sigortaya prim ödeyerek 30 güne tamamlayabilmektedirler. 6111 sayılı Kanunla, Kanunun 51’inci maddesinin üçüncü ve beşinci fıkralarında yapılan değişiklikle ay içinde 30 günden az çalışan veya tam gün çalışmayan sigortalıların isteğe bağlı sigortalılık statüleri 25.02.2011 tarihinden itibaren 4’üncü maddenin birinci fıkrasının a bendi (SSK) kapsamında sayılacaktır.

 

Bu durumda ay içinde 30 günden az çalışmaları nedeniyle isteğe bağlı sigortalı sayılanların 01.10.2008-24.02.2011 tarihleri arasındaki sigortalılıkları Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının b bendi (Bağ-Kur)kapsamında, 25.02.2011 tarihi ve sonrasındaki sigortalılıkları ise Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının a bendi (SSK) kapsamında sigortalılık süresi sayılacaktır.

 

4447 sayılı Kanunun 46’ncı maddesinde yapılan düzenleme ile ay içindeki çalışması 30 günün altında olanlar ile 4857 sayılı Kanuna göre kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışanlardan ay içindeki çalışmasını 30 güne tamamlayanlardan isteyenlerden ayrıca işsizlik sigortası primi de alınmaktadır. Söz konusu hüküm gereğince 25.02.2011 tarihinden itibaren 4857 sayılı Kanuna göre kısmi süreli çalışıp ayrıca isteğe bağlı sigortaya müracaat edenlerden % 32, bunlardan işsizlik sigortası ödemek isteyenlerden ise ayrıca sigortalı ve işveren hissesi dahil % 3 oranında işsizlik sigortası primi olmak üzere toplam % 35 oranında prim alınacaktır. İsteğe bağlı sigortalılardan işsizlik sigortası primini ödeyenlerin, işsizlik sigortası primini ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar ödememeleri halinde, o aya ait işsizlik sigortası primi ödeme hakkı düşer (S.S.İ.Y. md. 94/6).

 

Ay içinde 30 günden az çalışıp isteğe bağlı sigortalı olmak için müracaat edenlerden kısmi süreli iş sözleşmesine tabi çalışanların aylık prim ve hizmet belgesindeki eksik gün nedeni 06 (Kısmi istihdam), 7 (Ev hizmetlerinde 30 günden az çalışma), 12 (Birden fazla) ve 13 (Diğer) olanlar dikkate alınacaktır. Bu sigortalıların zorunlu sigortalılık süresinin isteğe bağlı sigortaya beyan ettiği gün sayısından az olması halinde, eksik ödemiş oldukları aylara ilişkin hizmet, prim farkını ödemeleri halinde dikkate alınacaktır. Zorunlu çalışmalarının beyan ettikleri gün sayısından fazla olması halinde ise fazla ödenen tutarlar prim borçlarına mahsup edilebileceği gibi talepleri halinde sigortalılara iade edilecektir.

 

9.2. Gelir Vergisinden Muaf Kadın Sigortalılar

 

5510 sayılı Kanunun geçici 16’ncı maddesinin üçüncü fıkrasında 01.10.2008 tarihinden geçerli olmak üzereyapılan düzenlemeyle 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9’uncu maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendi ile evlerde kullanılan dikiş, nakış, mutfak robotu, ütü ve benzeri makine ve aletler hariç olmak üzere, muharrik kuvvet kullanmamak ve dışarıdan işçi almamak şartıyla; oturdukları evlerde imal ettikleri havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma mamulleri, kırpıntı deriden üretilen mamuller, örgü, dantel, her nevi nakış işleri ve turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek, pul, payet, boncuk işleme, tığ örgü işleri, ip ve urganları, tarhana, erişte, mantı gibi ürünleri işyeri açmaksızın satanlardan bu ürünleri, pazar takibi suretiyle satılması ile ticari, zirai veya mesleki faaliyetleri dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olanların düzenledikleri hariç olmak üzere; düzenlenen kermes, festival, panayır ile kamu kurum ve kuruluşlarınca geçici olarak belirlenen yerlerde satanlardan herhangi bir işverene tabi olmaksızın sürekli ve kazanç getirici nitelikte yaptıklarını vergi dairelerinden alacakları yazılar ile tespit ettiren kadın isteğe bağlı sigortalılar, primlerini Kanunun 82’nci maddesine göre belirlenen ve 2008 yılında prime esas günlük kazanç alt sınırının 15 katından başlamak ve her yıl birer puan artırmak suretiyle ödeyebileceklerdir. Bu oran 2023 ve sonraki yıllarda 30 olarak sabit kalacaktır.

 

05 Şubat 2014

 

Murat YETİK
Sosyal Güvenlik Denetmeni